Son yapılan bir araştırma, dünya çapında milyonlarca kişi tarafından uygulanan popüler bir diyetin sağlık üzerindeki şaşırtıcı etkilerini gözler önüne serdi. Araştırmalar, belirli diyetlerin hücresel düzeyde önemli değişikliklere yol açarak, bazı hücreleri öldürebileceğini ortaya koyuyor. Bu durum, diyetin zayıflama sürecine olumlu katkı sağlasa da, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek potansiyeli taşıyor.
Araştırmalar, düşük karbonhidratlı ve yüksek yağ içeren diyetlerin, hücresel düzeydeki etkilerini incelemekte yoğunlaşıyor. Bu diyetler, vücudun enerji üretim sürecini değiştirerek, hücrelerin daha az oksijen almasına neden olabilir. Uzun süreli uygulamalar, hücresel stres ve hasara yol açarak, sağlıklı hücrelerin ölümüne neden olabilir. Özellikle bazı popüler diyette kullanılan ketojenik diyetin, bu tür olumsuz sonuçlarla ilişkilendirildiği bulunmuş durumda.
Ketojenik diyet, vücudun enerji kaynağı olarak karbonhidratlar yerine yağları kullanmasına dayalıdır. Diyet, hücrelerin glukoz yerine keton cisimlerini kullanmasına olanak tanır. Ancak, bu diyetin uzun süreli uygulanması, hücrelerdeki oksidatif stresin artmasına ve hücre ölümüne neden olabilir. Araştırmalar, vücudun bu diyeti sürdüren kişilerde daha fazla hücresel hasar meydana getirdiğini ve bunun da çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.
Uzmanlar, düşük karbonhidratlı diyetlerin bazı durumlarda sağlıklı hücreleri zayıflatarak vücudu daha savunmasız hale getirdiğini ifade ediyor. Bu hücresel hasar, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve hücrelerin normal işlevlerini yerine getirememelerine neden olabilir. Ayrıca, ketojenik diyetin yüksek yağ oranı nedeniyle kalp hastalıkları gibi kardiyovasküler problemlerin riskini artırabileceği uyarıları yapılıyor.
Sonuç olarak, milyonlarca kişi tarafından uygulanan bu popüler diyetlerin, zayıflama ve enerji artırma amacıyla kullanılsa da, uzun vadeli sağlık etkilerinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Diyetlerin, kişisel sağlık durumuna göre uyarlanması ve uzman denetiminde yapılması gerektiği, araştırmaların ortaya koyduğu bir diğer önemli bulgu olarak dikkat çekiyor.