Demokrat Parti, Türkiye’de son dönemde ciddi boyutlara ulaşan ilaç krizini, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Parti, ilaç tedarikindeki sıkıntıların sağlık sistemine olumsuz etkilerini vurgulayarak, hükümetten çözüm talep etti. Demokrat Parti milletvekilleri, sağlık hizmetlerinin temel unsurlarından biri olan ilaç temininin, özellikle kronik hastalıkları olan vatandaşlar için ciddi bir sorun haline geldiğini belirtti.
Son yıllarda Türkiye’de ilaç tedarikinde yaşanan aksaklıklar, vatandaşlar ve sağlık profesyonelleri tarafından yoğun bir şekilde dile getiriliyordu. İlaç fiyatlarının artması, döviz kuru ile birlikte ilaç üreticilerinin maliyetlerinin yükselmesi, ilaçların piyasada bulunamaması gibi sorunlar, sağlık alanındaki en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Demokrat Parti, bu durumu TBMM’ye taşıyarak, hükümetin bu sorunla ilgili bir çözüm geliştirmesini talep etti.
Demokrat Parti’nin sağlıkla ilgili yaptığı açıklamalarda, ilaç krizinin sadece ekonomik bir sorun olmadığı, aynı zamanda halk sağlığını doğrudan etkileyen bir durum olduğu ifade edildi. Parti, özellikle kanser, diyabet, kalp hastalıkları gibi tedavi süreçleri için hayati önemi olan ilaçların temininde zorluk yaşanmasının, vatandaşların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü vurguladı. Ayrıca, hastaların, doktorlarının önerdiği ilaçları temin edememesi nedeniyle tedavi sürecinin aksadığı ve bu durumun tedaviye olan güveni sarstığına dikkat çekildi.
Demokrat Parti’nin TBMM’ye sunduğu önerge, hükümetin ilaç tedarik zincirindeki sorunları derhal çözmesi ve sağlık hizmetlerine erişim konusunda halkı mağdur etmemesi gerektiği yönündeydi. Partinin önergesinde, ilaç üretiminde yerli katkıların artırılması, ilaç fiyatlarının kontrol altına alınması ve döviz kurlarındaki dalgalanmalara karşı ilaç fiyatlarını koruyacak önlemler alınması gerektiği belirtildi.
Ayrıca, parti, ilaç tedarikindeki problemleri önlemek adına kamu ve özel sektör işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini de dile getirdi. Demokrat Parti, hükümete seslenerek, ilaç ve sağlık hizmetlerine erişimin her vatandaş için temel bir hak olduğunu ve bu hakkın güvence altına alınması gerektiğini savundu.
Bu gelişme, ilaç krizi ile ilgili kamuoyunun daha fazla bilinçlenmesine ve hükümetin bu soruna karşı daha hızlı çözüm üretmeye yönelik adımlar atmasına neden olabilir.