Ülke genelinde yapılan ve 50.000 kişiyi kapsayan geniş çaplı bir anket, bireylerin günün hangi saatlerinde en yüksek mutluluk düzeyine ulaştıklarını ortaya koydu. Farklı yaş grupları, meslekler ve yaşam tarzlarından katılımcıların yer aldığı araştırmada, sabah, öğle ve akşam saatlerinde yaşanan duygu durumları detaylıca incelendi.
Araştırmanın sonuçlarına göre, sabahın erken saatleri, yani 06:00 ile 09:00 arasında, katılımcıların kendilerini en enerjik ve mutlu hissettikleri zaman dilimi olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, vücudun sirkadiyen ritmiyle uyumlu olan bu saatlerde, insanların doğal bir enerji artışı yaşadığını ve güne pozitif başlamanın günün diğer saatlerine de olumlu yansıdığını belirtiyor. “Sabah saatleri, zihinsel ve fiziksel olarak yenilenmeye açık olduğumuz, yeni günün getireceği fırsatlara hazırlık yaptığımız zamanlardır,” diyen Prof. Dr. Mehmet Yılmaz, araştırmanın bu bulgusuna dikkat çekti.
Öğle saatleri ise, özellikle 12:00 ile 14:00 arasında, katılımcıların geçici bir yorgunluk yaşadığı, ancak kısa süreli molalarla moral seviyelerinin yeniden toparlandığı bir dönem olarak tespit edildi. Bu saat diliminde, iş ve sosyal etkileşimlerden kaynaklanan yoğunluk, kısa bir enerji düşüklüğüne neden olurken, öğle molalarının getirdiği dinlenme anları, mutluluk hissini yeniden canlandırmaya yardımcı oluyor.
Akşam saatleri ise, 18:00 ile 21:00 arası, aile ve arkadaşlarla geçirilen zamanın, sosyal aktivitelerin ve günün yorgunluğunun atılmasının ardından yeniden yükselen mutluluk seviyelerine sahne oldu. Katılımcılar, bu saatlerde sevdikleriyle birlikte vakit geçirmenin, stresi azalttığını ve günün sonunda daha tatmin edici bir ruh hali yarattığını ifade etti. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar ve akşam yemeği sohbetlerinin de pozitif duyguları pekiştirdiği gözlemlendi.
Öte yandan, gece geç saatler ise genel mutluluk üzerinde olumsuz bir etki yarattı. 22:00’den sonra, uyku düzeninin bozulması ve ertesi güne yorgun başlanmasının, katılımcıların ruh halini olumsuz yönde etkilediği belirlendi. Uzmanlar, düzenli ve kaliteli bir uyku düzeninin, genel mutluluk ve yaşam kalitesi açısından hayati önem taşıdığını vurguluyor.
Bu kapsamlı araştırma, bireylerin günlük yaşamlarını daha bilinçli planlamaları ve kendi mutluluklarını artıracak stratejiler geliştirmeleri için önemli ipuçları sunuyor. Araştırmanın sonuçları, yaşam kalitesini artırma yolunda zaman yönetiminin ve kişisel alışkanlıkların ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.